Rakip ve saha ne olursa olsun, Ertuğrul Hoca bildiğinden ve ezberinden hiç şaşmıyor. Hem de kimi zaman bıkkınlık vermesine rağmen. Oysa ki, hocanın İstanbulspor maçının ilk 30-35 dakikasında öğrencilerine oynattığı ön alan baskısının nasıl bir dominant etki yarattığı daha dün gibi hatırımızda. Hatta sahadaki 11’in genetik kodları da kimi zaman bu oyunu davet ediyor.
Ama gördüğümüz oyun başlangıcı yine aynıydı: Set oyunu… Hele elde Tomane gibi bir ceza sahası içi golcüsü varken, rakip savunmaları yerleşmeden hazırlıksız yakalamak daha doğru durmasına rağmen.
Yanlış anlaşılmasın! Bu itiraz set oyununa değil. İtiraz, set oyunu üzerinden hemen her maçın ilk 45 dakikalarının ziyan edilmesine.
Öte yandan, pozisyonsuz bölümde DjeDje’nin etkili dış şutları vardı sadece. Akla şu geliyor devamında. Maç başlangıcı ile DjeDje’nin soyunduğu rolde (6) Ferhat’ın görev alması, bu oyuncunun da daha önde, özgür ve rakip kaleye yakın oynaması (8), oyuna başka bir seyir katar mı yoksa katmaz mı?
İki kanat beki Caner ve Mücahit’in öne çık(a)madıkları ve statik kaldıkları bir günde, cevabını da almış olduk aslında bu sorunun.
Dahası memnuniyetsizlik nedeniyle yenilenmiş bir ön hattı var Samsunspor’un: Yasin, Gökhan Karadeniz ve Hamroun… Hatta uzun bir aradan sonra geriye dönen Tomane’yi de ekleyebiliriz listeye. Ama ilginçtir problemi iki stoper çözdü; ısrarlı çabası ile korneri alan Yalçın ve golü atan Veli…
Demek ki isimleri değiştirmek sorunu çözmeye yetmeyebiliyor. Mevzu, oyunu değiştirmeyi bilmekte!
Hocanın özellikle 60 sonrası yaptığı gibi!
MAÇIN OLAYI: Tomane’nin göz yaşları dersek, sanırım hata yapmış olmayız. Geçmiş olsun öncelikle. Çok ihtiyaç olacaktı kendisine kalan haftalarda. Yokluğunun aranacağı da muhakkak.
KIRILMA ANI: Haklılar, buz gibi golleri güme gitti Balıkesirlilerin. Bu yönde çok mağduriyet yaşayan bizlerin anlaması güç değil onları. Ama, kaderin cilvesi işte. Bu kez kabak onların başına patladı.
GÜNÜN İSMİ: Yalçın derim. Takımının kazandığı golde korneri alan isimdi. İştahına bir başka örnek: Uzatma anlarında, hem de akan oyunda rakip ceza sahasına yaptığı tehditkar koşu.